Bünyemizde Madonna konseri kadar heyecan yaratmasa da, Jennifer’ın gelişine sevinenlerin sayısı azınsanacak gibi değildi. Konser afişindeki hali her ne kadar berbat olsa da konsere gidenler kadının hala taş olduğunu epey vurguladılar.
Jlo İstanbul’a gelmekle kalmayıp Harper’s Bazaar’ın Şubat sayısı için Gladyatör olmuş, Çırağan’da birbirinden havalı pozlar vermiş. Eh mekan güzel, kadın güzel. Devamını merakla bekliyoruz.
3 çizgisiyle hayatımızda yer eden Adidas, 15 Mayıs’ta Karaköy Limanı Antrepoları’nda sokak partisi veriyor.
Bu vesileyle elektronik müzikseverler Türkiye’de ilk defa Mylo ve New Young Pony Club‘ı canlı olarak dinleme şansı bulacaklar.
15 Mayıs öğle saatlerinde parti başlayıp gece 02:00’ye kadar sürecek ve sokak tiyatrocularından, kaykaycılara, graffiticilerden sokak dansçılarına kadar çeşit çeşit gösteriler de olacak imiş.
Avrupa’larda görmeye alıştığımız heykel adamlar, çocukken korkup kaçtığımız çubuk bacaklar da orada bekliyormuş.
Daha ne var diyenlere uzuuun bir liste: Multitap, Soaked, Bon Mod, Ramadan ve Funk You gibi yükselmekte olan yeni gruplarla, FG 93.7’den BeeGee, Murat Uncuoğlu, Uhr, Gökçe Özer, Tan Atalar, İlker Aksungar, High Vision, Burhan Kılıçak, Orkun Bozdemir, Altan, Warmer Bros ve Ömür..
Eğlence Adidas’ta, biletler biletix’te…
Beğenerek takip ettiğim hatta gıpta edip “Vay be kıza bak neler yapıyor” dediğim Lady Gaga’yı Monster Ball dünya turnesinde Armani giydirecek.
Kostüm çizimleri blogosferde uçuşurken ben paylaşmasam olmazdı.
Paylaştım, oldu 🙂
Havalar düzelmiş, hafta sonu da gelmişken Urban Festival Istanbul’a gidilmez de ne yapılır. Gerçi havanın güzel olması çok da önemli değil çünkü kapalı alanda yapılacak. Böylece Loung 02‘nun ilk festivali olma özelliğinin yanı sıra ilk kapalı alan festivali ünvanını da alıyor 🙂 İşin içinde Lounge olması yeter zaten 🙂
Urban Festival Istanbul 7 Kasım Cumartesi günü Maslak Refresh the Venue’de gerçekleşecek . Festivalde Nightmares On Wax, Babylon’a sık sık uğrayan Brooklyn Funk Essentials, Karuan ve Skeewiff performans gösterecek.
Detaylı bilgiye Facebook sayfasından ulaşabilirsiniz.
Hadi bakalım iyi eğlenceler 🙂
Bugün İdans‘ta çalışan arkadaşımı görmek için Garajistanbul‘a uğradım. Haftalardır koşturuyorlar, bir festivaldir gidiyor ama seyahatten, gripten, şundan bundan derken ilgilenmeye fırsatım olamadı malesef. Benim gibi düşünenler için kalan iki günün etkinlik programını duyurmak istedim.
Bugün şu sıralar devam etmekte olan Laughing Hole isimli bir enstelasyon çalışması var. Çok kısacık görme şansım oldu. Gece 21:00’a kadar devam edecek olan performans şu şekilde özetleniyor:
Zaman zaman bir ağıttan ayırt edilemeyen kahkalarla kıvranan sanatçılar zorlukla dillendirdikleri kelimelerin fiziksel ve sembolik ağırlığının yükünü taşıyor. Emirler, manşetler, sloganlar ve itiraflar birbirine karışarak bizleri farklı açılımlarında bir anlam/anlama oyununa davet ediyor. Bir esir kampı mı bu, yoksa siyasal bir mitingde miyiz? Yoksa bu bir savaş alanı mı?
Ne yapsam diyenler bir uğrayabilirler.
31 Ekim Cumartesi akşamı ise kapanış Ivo Dimchev’in Concerto isimli doğaçlama konser / performansı ile sonlanacak. Dimchev sesiyle ve bedeniyle duygulanımların mevcut bütün uçlarında gezinerek, ne tam olarak gülerek ne de ağlayarak, ama hep arada bir yerde kalmayı kotararak performansını gerçekleştirecekmiş. O gece için başka bir programım olmasaydı görmek isterdim.
Gidenlerin keyifli vakit geçirmesini dilerim 🙂
Otto Santral’in yolunu tutacağımız günler geldi çattı. Havalar soğuyor diye üzülmeye başlamışken Otto Santral’de de hareketli haftasonlarının başlayacağı haberi yüzümü güldürmeye yetti de arttı 🙂 Ekim ayı boyunca haftasonları adres belli: Önce Asmalı sonra Otto Santral.
Konser furyası 10 Ekim Cumartesi akşamı Zoot Woman ile başlıyor. Arkadaşlarla toplanıp gitmek için müthiş bir fırsat. Kendime not: Sakın kaçırma.
Derken sıra gelir Bedük‘e. Kaç kere Bedük’ü dinlemeye – izlemeye gittiğimi hatırlamıyorum bile. Ama listedeki adını görünce “Aaa Bedüüük” diyorsam hala, 16 Ekim Cuma günü nerede olacağımı söylememe gerek yok – diyecektim ki gözüme ilişen pasaportum haftaya Las Vegas’ta olacağımı hatırlattı bana. Bu sefer kaçıracağım anlaşılan Bedük’ü.
Sonraki hafta burada olduğuma göre FG’nin Godskitchen Urban Wave partisiyle kaldığım yerden devam edebilirim 🙂 Gecenin ev sahipliğini FG 93.7 DJ’lerinden Uhr yapıyor. Eğlence garantisi var, tarafımdan tescillendi ve onaylandı 🙂
Ekim ayı kapanışını 31 Ekim Cumartesi akşamı yapan Digitalism için yollara düşeceğiz anlaşılan.
Bu ay ne yapsak, nereye gitsek derdi kalmadı. Oh rahatladım 🙂
Otto Santral’de olan bitenleri takip etmek için: Web sitesi, Twitter, Facebook, MySpace.
İstanbul Modern Sanatlar Müzesi geçtiğimiz hafta yeni bir serginin açılışını gerçekleştirdi. Malesef açılışa katılamadım ama e kısa zamanda ziyaret etmeyi planlıyorum 🙂
Küratörlüğünü Levent Çalıkoğlu’nun yaptığı “Site” çağdaş sanatın önde gelen isimlerinden Sarkis’in Türkiye’deki en kapsamlı sergisini sunuyor.
Sarkis, 100’den fazla sergisinden çektiği fotoğrafları, Avrupa müzelerinden davet ettiği çalışmaları, yıllardır atölyesinde biriktirdiği objeleri ile İstanbul Modern’de kendi geçmişinin izleriyle dolu bir kent inşa ediyor. 1960’ların başında gerçekleştirdiği kağıt üzerine guvaş çalışmalardan başlayarak, katran malzemeli karanlık enstalasyonlarına, kurum eleştirisi taşıyan düzenlemelerine, neon çalışmalarına ve farklı kültürleri bir araya getiren disiplinlerarası işlerine dek sanatçı, 50 yıllık sanatsal yaşamının tüm evrelerini yeniden yorumluyor.
Sergiyi gezen ziyaretçiler için de değişik bir uygulama yapmışlar. “Kendinden Bir Şey Bırak” yazan masanın üzerine sevdikleri nesneleri bırakarak Sarkis’in “Site”sinin bir parçası haline gelecekmişiz. Bunu düşünerek hazırlıklı gitmenizi tavsiye ederim 🙂
Bunların yanı sıra, sergiye paralel olarak Centre Georges Pompidou işbirliğiyle Genç İstanbul Modern’de “Site Atölyeleri” adlı eğitim programı gerçekleştirilecek, sergi boyunca Sarkis ziyaretçilerde buluşacak, piyano konserleri düzenlenecek ve sanatçının kendi sanatıyla ilişkilendirdiği filmlerden oluşan film programı İstanbul Modern Sinema’da gösterime girecek.
Gitmeden olmaz. En kısa zamanda kendim de tanık olmak üzere İstanbul Modern yollarına düşeceğim. Sergi 10 Ocak’a kadar devam edecek.
Detaylı bilgiye İstanbul Modern’in web sitesinden ulaşabilirsiniz.
Daha önce “Sevgi’ler Günü” projesini buradan anlattığım arkadaşım İpek Efe bu sefer de yeni projeler için kolları sıvadı. Yine Yoyo Prodüksiyon ekibi tarafından gerçekleştirilen etkinlik aldığım bilgiye göre kendi alanında bir ilkmiş.
Birkaç ay önce İpek bu projeden bahsederken çok heyecanlıydı. Inbox’ıma düşen mailini görünce de mutlu oldum hemen yazayım dedim. Bu seferki bir festival. İsmi: Genç Klasikçiler Festivali ve 23-29 Mart tarihleri arasında Yoyo stüdyosunda gerçekleştirilecek.
Festival boyunca yaşları 14-29 arasında değişen 44 genç sanatçının yanı sıra festivalin gönüllü destekçileri arasında bulunan Cem Mansur, Şirin Pancaroğlu, Birsen Ulucan, Özcan Ulucan gibi isimler de Astor Piazzola’dan Bach’a, Kemani Sebuh’tan Rachmaninov’a kadar uzanan repertuvarlarıyla müzikseverlerle buluşacaklar.
Gecede üç farklı konser ( 20:15 – 21:00 – 21:45 ) düzenlenecek olan etkiliğe her akşam 200 misafirin katılması bekleniyor.
23 Mart Pazartesi saat 19:00’da basına özel gerçekleştirilecek açılış kokteylinin ardından açılış konserini Ludwing Van Beethoven’in 5. Senfonisi’nin Franz Liszt düzenlemesi programıyla, genç yaşına rağmen gerçekleştirdiği konserler ve yönettiği orkestralarla tanınan Gürer Aykal’ın öğrencisi Can Okan verecek.
Bu arada kendi stüdyosunu kültür sanat üretim ve sergileme merkezi haline getirmeyi amaçlayan YOYO prodüksiyona, hiçbir gelir elde etmeden tamamen ücretsiz gerçekleştirdiği bu ve benzeri organizasyonları için teşekkür ediyor, kendilerini alkışlıyoruz.
3 Şubat Salı gecesi uzun zamandır üzerinde çalıştığımız Nokia 5800 XpressMusic lansman partimizi Ghetto’da gerçekleştirdik.
Nokia 5800 XpressMusic’li, eski Genel Müdür’lü, yeni Genel Müdür’lü, basın, blogger ve üniversite öğrencili, Emre Aydın’lı lansman partimizden aşağıda birkaç kare:) Bütün fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz..
Yarın akşam Ghetto’da bir Kangroove gecesi daha gerçekleştirilecek. Daha Aralık ayında Babylon’daki konserlerine gittim ama yarın akşamkini de kaçırmayı kesinlikle düşünmüyorum:)
Tüm ekibi bir arada görmek isteyenler kesinlikle kaçırmasın…
B in Wonderland 
