Steven Klein‘ın Lady Gaga‘nın Alejondro’su için çekeceği klibin görüntüsü internete “sızmış”. Kadın hegemonyasının hüküm sürdüğü aşikar. Öte yandan erkeklerin tek tip kıyafetleri ve saç kesimleri de bu konsepti iyiden iyiye vurguluyor. Merakla devamını bekliyoruz. En son Tarantino’nun Telephone‘unu çok beğenmiştim, kakalım nasıl olacak?
Güzel ve havanın sağının solunun belli olmadığı bir cumartesi günü Adidas Originals Street Party ile iyi geçti. Eyvah yağmur yağacak, yağdı derken ardından tüm gün Karaköy’de yatışlardaydık. Beklediğimden daha kalabalıktı, hele gece iyice adım atacak yer kalmamıştı. Lokasyon seçimi ve içerideki atraksiyonlar için organizasyon ekibine teşekkürler. Türkiye’de böyle harekelteri daha sık görmeye ihtiyacımız var.
Katılan kitle de gayet iyiydi. Her telden tarz vardı. Çizme ve UGG giyip gelenler de gördüm gerçi bu havada. Onun dışında minicik şortlar ve renkli taytlar oldukça popülerdi. Özellikle kızlarımız güzel görüntüler sergilediler. Foto çekip deşifre etmeyeyim dedim 🙂 Ama bir de Vogue’un partisine gelir gibi giyinenler vardı ki onlara söyleyecek sözüm yok, olamaz, haşa 🙂
3-5 foto çektim, ilgilenenler buradan buyursun.
Şarkılarına, videolarına, makyajına, kostümüne hayran kaldığım Lady Gaga’dan müthiş bir video daha geldi. Kill Bill, Thelma and Louise esintileri, Pussy Vagon’u, Beyonce’si, dansları, manyaklıkları ile “Wow” dedirtti.
Lady Gaga, The Fame Monster albümü kapsamında bu şarkıya video çekmiş. Şarkıda yine şöhretten yana dertli. “Bir rahat bırakın” diye isyan ediyor.
Bu yaşta bu zeka, kendini böyle pazarlama yeteneği ve cesaret alkışa değer. Kimisi kızcağıza manyak gözüyle baksa da ben yakinen takip ediyorum.
Devamını bekliyoruz 🙂
Dergi hakkında ipucu veren fotolar bloguna düşünce paylaşmadan olmaz dedim. 3 Mart’ta. Çok yakında. Bekleyin. Israrla isteyin!
Repeat: XOXO the Mag ücretsiz ama bulabilene 🙂
Müzik, moda, lifestyle ve sanat ile ilgili çok dergi var da Xoxo gibisini Türkiye’de görmedim. Bütün hazırlıklar tamamlandı. Çok yakında yayında.
O zamana kadar gelişmeleri buradan takip edebilirsiniz.
Otto Santral’in yolunu tutacağımız günler geldi çattı. Havalar soğuyor diye üzülmeye başlamışken Otto Santral’de de hareketli haftasonlarının başlayacağı haberi yüzümü güldürmeye yetti de arttı 🙂 Ekim ayı boyunca haftasonları adres belli: Önce Asmalı sonra Otto Santral.
Konser furyası 10 Ekim Cumartesi akşamı Zoot Woman ile başlıyor. Arkadaşlarla toplanıp gitmek için müthiş bir fırsat. Kendime not: Sakın kaçırma.
Derken sıra gelir Bedük‘e. Kaç kere Bedük’ü dinlemeye – izlemeye gittiğimi hatırlamıyorum bile. Ama listedeki adını görünce “Aaa Bedüüük” diyorsam hala, 16 Ekim Cuma günü nerede olacağımı söylememe gerek yok – diyecektim ki gözüme ilişen pasaportum haftaya Las Vegas’ta olacağımı hatırlattı bana. Bu sefer kaçıracağım anlaşılan Bedük’ü.
Sonraki hafta burada olduğuma göre FG’nin Godskitchen Urban Wave partisiyle kaldığım yerden devam edebilirim 🙂 Gecenin ev sahipliğini FG 93.7 DJ’lerinden Uhr yapıyor. Eğlence garantisi var, tarafımdan tescillendi ve onaylandı 🙂
Ekim ayı kapanışını 31 Ekim Cumartesi akşamı yapan Digitalism için yollara düşeceğiz anlaşılan.
Bu ay ne yapsak, nereye gitsek derdi kalmadı. Oh rahatladım 🙂
Otto Santral’de olan bitenleri takip etmek için: Web sitesi, Twitter, Facebook, MySpace.
Severek dinlediğimiz Lounge FM ve Radio Oxigen, 1 Haziran’dan itibaren hayatlarını Lounge 02 adıyla FM 96’da birleştiriyor. Ayhan Sicimoğlu’nun renk katacağı lansman’a katılacağım. İzlenimlerimi bu yazıya yorum olarak bildiririm:)
Daha önce “Sevgi’ler Günü” projesini buradan anlattığım arkadaşım İpek Efe bu sefer de yeni projeler için kolları sıvadı. Yine Yoyo Prodüksiyon ekibi tarafından gerçekleştirilen etkinlik aldığım bilgiye göre kendi alanında bir ilkmiş.
Birkaç ay önce İpek bu projeden bahsederken çok heyecanlıydı. Inbox’ıma düşen mailini görünce de mutlu oldum hemen yazayım dedim. Bu seferki bir festival. İsmi: Genç Klasikçiler Festivali ve 23-29 Mart tarihleri arasında Yoyo stüdyosunda gerçekleştirilecek.
Festival boyunca yaşları 14-29 arasında değişen 44 genç sanatçının yanı sıra festivalin gönüllü destekçileri arasında bulunan Cem Mansur, Şirin Pancaroğlu, Birsen Ulucan, Özcan Ulucan gibi isimler de Astor Piazzola’dan Bach’a, Kemani Sebuh’tan Rachmaninov’a kadar uzanan repertuvarlarıyla müzikseverlerle buluşacaklar.
Gecede üç farklı konser ( 20:15 – 21:00 – 21:45 ) düzenlenecek olan etkiliğe her akşam 200 misafirin katılması bekleniyor.
23 Mart Pazartesi saat 19:00’da basına özel gerçekleştirilecek açılış kokteylinin ardından açılış konserini Ludwing Van Beethoven’in 5. Senfonisi’nin Franz Liszt düzenlemesi programıyla, genç yaşına rağmen gerçekleştirdiği konserler ve yönettiği orkestralarla tanınan Gürer Aykal’ın öğrencisi Can Okan verecek.
Bu arada kendi stüdyosunu kültür sanat üretim ve sergileme merkezi haline getirmeyi amaçlayan YOYO prodüksiyona, hiçbir gelir elde etmeden tamamen ücretsiz gerçekleştirdiği bu ve benzeri organizasyonları için teşekkür ediyor, kendilerini alkışlıyoruz.
Başta Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olmak üzere Türkiye’de snowboard ile ilgilenenlerin yakinen tanıdığı ve alışveriş ettiği arkadaşım Hakan Berberler ve Kaan Berberler Brothers dünyada çok tercih edilen kulaklık markası Skullcandy‘i Türkiye’ye getirdiler. Kulaklıklar hem görsel hem de ses kalitesi anlamında müthiş. Ses kalitesi konusunda bir eksper olmasam da kendime göre az çok bir kulak zevkimin olduğunu düşündüğümden böyle ahkam kesebiliyorum:)
Çok kısa Skullcandy’den bahsedeyim. 2003 yılından bu yana kulaklık vb ürünleri ile daha çok snowboardcuların ve extrem sporlarla ilgilenenlerin tercih ettiği bir marka iken daha sonraları şık tasarımları ve Emporio Armani gibi markalarla da işbirliği yapmasıyla daha geniş bir kitleye ulaşmayı başarmış. 2008 yılında beşinci yaşı şerefine de rengarenk ve çarpıcı ürünler piyasaya sunmuşlar.
Türkiye’de Skullcandy’ler Beymen, Sport Point, Darty, Beyoğlu’ndaki Lazy Butik ve ve Galatasaray lisesinin arasında bulunan Freedom Sports gibi snowboard ve kaykay malezemeleri satan mağazalarda bulunabiliyor. Fiyatları 50 TL ile 170 TL arasında değişiyor.
Ses kalitesi ve tasarımı anlamında muhteşem olduklarını tekrar etsem abartmış olmam sanırım:)
Alalım renklenelim şenlenelim:) dup tıs dup tıs dup tıs
Uzun zamandır merakla beklenen ve geçtiğimiz akşam Ghetto’da lansmanını yaptığımız Nokia 58oo XpressMusic yarın satışa sunuluyor:) Dokunmatik ekranlı, muhteşem ses kalitesine sahip müzik telefonu yarın İstinye Park Nokia Shop’ta saat 15:00’te satılmaya başlanacak. Telefonu alan ilk 100 kişi Sennheiser PMX 100 marka kulaklık kazanacak ve telefonunu bizzat Ceza’nın elinden alacak. Yarın Nokia Shop’ta tüm gün boyunca Nokia 5800 XpressMusic’ten müzik yayını yapılacak:) Nokia Türkiye Genel Müdürü Conor Pierce, Nokia Türkiye ekibi, Ceza ve biz Marjinal Porter Novelli ekibi orada olacağız:) Telefonu satın almak isteyenleri, Ceza’yı görmek isteyenleri, gerçek telefonları kurcalamak, deneyimlemek isteyenleri ya da sadece ne olup bittiğini merak edenleri bekliyoruz:)
B in Wonderland 