Bir Tarantino filmi daha…

in-b

Geçtiğimiz hafta Kanyon’da Inglorious Basterds‘ı (Soysuzlar Çetesi) izlemeye giderken beğenmeyeceğimize dair bir şüphemiz yoktu. Kanlı canlı bir Quentin Tarantino filmi izledik. Ben gerilim ve korku filmlerini izlemeyi pek sevmeyen birisiyim ancak Tarantino filmlerinde vahşet öyle sanatsal bir şekilde işleniyor ki bir yandan kurgu olduğu gerçeği aklınızda oluyor. Diyaloglar, etrafa saçılan kanlar, herşey görsel ve işitsel olarak izleyeni büyülüyor. Severek takip edenler ne demek istediğimi zaten anlamışlardır ancak bir şekilde Tarantino filmlerini izlememiş olanlarınız varsa bir an önce sinemaya koşmanızı tavsiye ediyorum. Başta Brad Pitt olmak üzere bütün oyuncular müthiş bir performans sergilemişler biz keyifle oturup izleyelim diye 🙂

Inglorious Basterds’dan sonra o gazla Tarantino filmlerini tekrar izlemeye karar verdim. Eve gider gitmez efsane Pulp Fiction’la başladım. Sırada Kill Bill vardı ama fırsat bulamadım. Bu hafta hepsini tekrardan izlemeyi kendime hedef koyuyorum 🙂 Seneler önce Kill Bill 2 filmini kuzenime zorla aşk filmi diye izletmiştim. O şartla izlemeyi kabul etmişti. Yalan da değildi 🙂 Bu filmde de aşk var. Hem de acı bir aşk hikayesi. Tipezcim sana sesleniyorum. İzlemelisim mutlaka 🙂 Filme dair gözümün önüne gelen sahnelerden birisi de o aşk hikayesinde yer alıyor.

Aslında oturup enine boyuna filmi tartışmak ve didik didik etmek isterdim sizlerle ama buradan tek taraflı bir anlatım olur 🙂 Kısacası kaçırılmaması gereken bir film.

Oyuncuların fotoğraflarına ve film sahnelerine şuradan ulaşabilirsiniz.

Share